Kapalı bir kasaba yaşamı içinde bir ayrık otu gibi büyümüş özgür ruhlu güzeller güzeli Asiye dere tepe dolaşırken , kasabanın bitimindeki motokros pistinde antrenman yaparken küçük bir kaza yapan sevimli yakışıklı muzip İlyas ile tanışır. Bu ilk görüşte aşk birkaç günde başdöndürücü bir hızla tırmanırken, sorunlar da beraberinde gelir. İlyas’ın en büyük hayali motorkrosta Türkiye şampiyonu olmaktır, kendisini eğiten ve birkaç yıl önce kaybettiği yarışçı abisinin yarım kalan üşünü gerçekleştirecek ve onu anısını onurlandıracaktır. Asiye ise evlenme çağındadır, güzelliği nedeni ile cazip talipleri sıraya dizilmiştir. İlyas beş kuruşsuzdur, güç bela babasının tamirhanesinde topladığı kırık dökük motorlarla yarışlara girmektedir, yarış tutkusu yüzünden bir baltaya sap olamamıştır . İlyas Asiye’yi düşlerine inandırmakta zorlanmaktadır. Asiye ise bir yuva kurmayı , aşklarını her şeyin üzerinde görmektedir. Ailesi onu biran önce iyi bir taliple evlendirmek için baskı yaparken , Asiye ve İlyas bir gün birlikte olurlar.
Asiye bekaretini kaybetmeyi İlyas’ın gözünde modern bir kız gibi görünmek uğruna önemsemiyormuş gibi yaparken , İlyas da Asiye’nin rahat tavırlarını kendisini gelip geçici bir macera gibi gördüğüne yorar. Aralarına giren soğukluk iki ay sonra Asiye’nin hamile olduğunu öğrenen İlyas’ın Asiye’yi bir gece gelip evinden alıp motorunun arkasına atıp gecelikle ailesinin evine götürmesi ile son bulur. Ancak küçük bir sorun vardır. İlyas kızı ailesine bırakacak ve tekrar yarışa dönecektir. Asiye bütün baskı ve geleneklere başkaldırarak , hamile kalmış ve mecburen evlenilen değil de sevilen bir kız gibi evlenmekte kararlıdır ve ailesinin yanına geri döner. İlyas gelecek , ona güzelce evlenme teklif edecek, ailesinden isteyecek ve güzel bir düğün yapacaktır. Hamile olduğu gerçeği dik başlı Asiye’yi yolundan döndürmeyecektir.
Delişmen Asiye ve tutkuyla düşlerini kovalayan bir bir yarışları kazanarak yükselen İlyas’ın baba evindeki bir odaya sıkışmış fırtınalı evliliği zamanla ikisini de yorar. İlyas her yeni yarışı kazandıkça Asiye umudunu kaybeder, başka bir dünya deli gibi sevdiği adamı yavaşça ele geçirmektedir. İlyas ise aile kavramı , aşk yuva kurmak gibi konular ile onu bekleyen büyük başarılarla dolu zengin dünya arasında seçim yapmakta zorlanmakta, ruhunun iki yönünü de doyurmak uğruna yalancı bir insana dönüşmekte , masumiyetini kaybetmektedir.. Daha bebek doğmadan yolları ayrılırken Asiye’nin karşısına depremde bebeğini ve karısını kaybetmiş kırık temiz bir adam olan Cemşit çıkar.
Cemşit , Asiye’yi ve yeni doğan bebeği -kaybettiği ailesinin yerine koyacak, mistik bir önseziyle onların kaybettiklerinin yerine gönderildiğini düşünecektir.
İlyas zengin ve başarılı bir adam olarak , Cemşit’in alabalık çiftliğinde bir yaşam kurmaya çalışan Asiye’yi hoyratça geri almaya çalışırken hata üzerine hata yapacak , Cemşit ise sessiz alçakgönüllü ve beklentisiz sevgisiyle Asiye ve küçük oğlu Memo’nun kalbini derinden kazanacaktır.
Asiye aşkın fırtınalı günlerinden sonra bu dingin sevgide huzur bulurken, Cemşit sonunda artık bir aile olduklarını , güvenli sulara girdiklerini düşünmektedir. İlyas daha olgunlaşmış ve akıllanmış bir adam olarak tekrar Asiye’nin yaşamına girecek huzur , güven , sevgiye emek vermek gibi kavramları tersyüz ederek Asiye’nin içindeki aşkı tutuşturacak ve yaşamlarını allak bullak edecektir.
Yapım
Ay Yapım
Yapımcı
Kerem Çatay
Yönetmen
Ali Bilgin
Senaryo
Mahir Ergun
Müzik
Toygar Işıklı - Cahit Berkay
Videolar
Posterler
Abone Olun...
En güncel haberleri ilk gören olmak ister misiniz?