2013

Halaskar ailesinin kapısı çalındı bir gece. Polisler içeri girdi ve Ali Halaskar'ın eşi Melek Halaskar'ı cinayete teşebbüsten tutuklayıp, kelepçeleyip götürdüler. Ali hiçbir şey yapamadı.

Oysa Melek her şeyi yapardı. Sabah erkenden kalkıp yemekleri yapar, gün içinde Ali'nin unuttuğu her şeyle ilgilenir, evde Ali dahil üç çocuğa bakar, mutlu ailelerinin tüm yükünü omuzlarına alır ve hayat onu bazen herkesten çok yorardı. Her şeyi yapabilirdi Melek. Ama birini öldürmek? Ali buna asla inanmadı.

Her şey çok hızlı oldu.Melek Halaskar suçlu bulundu ve tek celsede mahkum edildi.20 yıl hapse.

Melek bu suçu gerçekten işledi mi? Bunun cevabını, komadan uyanması beklenen Kerim Solmaz verecek. Tabii uyanırsa.
Her şey çok hızlı olmuştu ama asıl şimdi başlıyordu.

Bugüne kadar bir faturayı bile vaktinde yatırmayı becerememiş tarih öğretmeni Ali Halaskar, karısının masumiyetini ispatlama peşinde bir yola çıktı.

Böyle bir yolu katetmek, Ali'nin doğasında yoktu. Ama Melek'siz yaşamak da olamazdı onun için. Akıl almaz bir aşkla sevdiği karısını yuvasına döndürmek, mutlu ailesini tekrar bir araya getirmek için yapamayacağı şey olmadığını ise henüz bilmiyordu. Ta ki kendinde var olduğunu bilmediği bir güçle tanışıncaya dek.

Bu güç Ali'yi boyunu aşan bir mücadelenin tam ortasına atacak. Mecburen. Çünkü şimdi hayattaki amacı, ne bilgiler saçan bir tarih öğretmeni olmak ne de müdür yardımcısı. Artık tek amacı, Melek'i o hapishaneden çıkarmak.Ali bu uğurda uzun bir yola girecek. Ve bu yol yoksayamayacağı engeller atacak önüne.Örneğin, Necmettin Başkan. Eski belediye başkanı, bir kudret timsali ve vicdansızlığın hikayemizdeki adı. Ama hepsinden önce, komada hayat mücadelesi veren Kerim Solmaz'ın acılı babası. İşte bu yüzden Başkan, Ali'nin yoluna taş koymak için elinden ne gelirse yapacak. Ve onun elinden gelenlerin sınırını, henüz kimse bilmiyor.

Muavin. Melek'in yattığı hapishanenin müdür muavini. Ama o kadar değil. Aslında Melek'in başındaki zebani. Hapishane onun küçük krallığı. Ve orada bir tek onun borusu öter. Bir de, Necmettin Başkan'ın. Çünkü Muavin, Başkan'ın o hapishanedeki gözü kulağı. Yeri geldiğinde de eli.

Ama bu yolda sadece engeller yok. Ali'ye yolu açacaklar da var.Bunların başında gelen. Kedi. Kendi halinde bir çilingir. Ama Kedi, bugün sahiplerinin isteğiyle açtığı kapıları, bir zamanlar izinsiz açıyordu. Çünkü o aslında, profesyonel bir eski hırsız. Ve hırsızlıkla geçen
hayatında, amatör bir baba. Aklından ne zaman ne geçtiği asla bilinemese de, o akıldan geçenler Ali için hayati önem taşıyor. Çünkü, dönüşmesi için gerekenleri, Ali'ye Kedi öğretecek. Kedi olmadan, karısını kaçırması imkansız Ali'nin. Ama hayatının tek amacını emanet etmek için, Kedi doğru adam mı?

Kedi'nin bir de kızı var. Kuzgun. Hırsızların dünyasında büyümüş. O dünyadan nefret de etse, tek başına hayatta kalabilmeyi, önüne gelene kafa tutabilmeyi o sayede öğrenmiş. Bu hayatta yapamayacağı şey, uyduramayacağı kılıf yok. İşte bu becerisiyle, ve gözden kaçmayan çekiciliğiyle, Ali'nin yanında yerini alacak Kuzgun. Girdiği yeni yolda Ali'nin yoldaşı olacak. Fakat hesaplar tutmayacak. Kuzgun, hiç akla gelmeyecek şekilde, gönlünü bu yolda kaptıracak Ali'ye.

Diğer yanda, cevval bir komiser. Ozan Çevikoğlu. Bir ipin ucunu tuttu mu, sonuna kadar bırakmayan tiplerden. Ve elinde tuttuğu son ip, Melek'in davası. Bu davanın gereği düşünülse de, dosyası damgalansa da, Komiser Ozan'ın rafa kaldıramayacağı şüpheleri var. Onların peşine takılıp giderken, mesleğini de zora sokacak belki. Ama fark etmez. Ozan bu yapbozun parçalarını birleştirmekte kararlı. Onu parçaları aramaya bu kadar inatla bağlayan, sadece görev aşkı mı, bilmiyoruz.

Ali bütün bunlara, ailesi için girişiyor aslında. Ama ailesinin, şu anda her şeyden çok bir babaya ihtiyacı var. Ergenliğin tüm asiliğini taşıyan tatlı cadı bir kızı var Ali'nin. Duru. Ali'nin mücadelesi boyunca, küçük, şaşkın ve şeker hastası kardeşi Yağız'dan o sorumlu olacak. Bununla başedebilecek kadar büyümedi Duru daha. Ama neyse ki Özgür var. Melek'in ev yemekleri dükkanındaki sağ kolu, yakın arkadaşı, Duru'nun sırdaşı, ailenin bir parçası, neşeli bir genç adam. Bir de Ali'nin annesi ve babası. Oğullarının giriştiği çabadan habersiz Nedim bey ve Zeynep hanım, gelinlerinin yokluğunda Ali'nin en büyük desteği olacak.

İçerde, dört duvar arasında, Melek'e de destek olanlar var. Her şeye rağmen. Bazıları da köstek olacak tabii. Ama hangileri, şimdilik bilmiyoruz. Hapis hayatının palazlandırdığı bir kadın; Zorba. Hayata dair umudunu hala yitirmemiş güleryüzlü Zeliha. Kimselere müdanası olmayan müebbet mahkum Akrep. Başgardiyan Özlem. İlk bakışta ihtimal verilmese de, Melek'inkiyle kesişen hayatlarla dolu orası. Zamanla görecek Melek. Ve içlerinden bazıları, belki de Melek'in hayatını sonsuza kadar değiştirecek.
Yolun sonunda bir gün, Kerim Solmaz derin uykusundan uyanacak. İşte o gün, her şey bir kez daha başlayacak. En baştan. Çünkü o gün, herkesi hayrete düşürecek gerçekler sonunda gün ışığına çıkacak. Vakit geldiğinde, Melek ve Ali, kendilerini bekleyen sürprizlerle nasıl yüzleşecek?
Bunu şimdilik kimse bilmiyor. Bildiğimiz tek şey; Ali'nin yolu uzun. Fakat sadece 20 dakikası var.
Küçük oğlunun bütün sorumluluğunu asi ablasına bırakmak için.
Karısını bu kabusun biteceğine inandırmak için.
Yılların hırsızı Kedi'yi ona yardım etmeye ikna etmek için.
Komiser Ozan'ın doğru ipuçlarını yakalamasını ummak için.
Karısını hapisten kaçırmak için.
Sadece 20 dakika.